Bu Blogda Ara

9 Ekim 2012 Salı

TİCARETİN İKİ KURALI

TİCARETİN İKİ KURALI

Ticaret ve avcılığın birbirine benzeyen iki yönü ve vazgeçilmez iki kuralı vardır.

Avcı, ava asla tek başına gitmemelidir. Zira, av alanları, risklerle doludur. Her an düşme, çarpma gibi sebeplerle, küçük ya da büyük yaralanmalar olabilir. Bu durumlarda, gerek ilk yardım için, gerekse, yardım çağırmak için her zaman avcının yanında birisi olması lazımdır. Aksi halde, küçücük bir yaralanmanın sonucu ölüm olabilir. Yine, her avcı, aynı zamanda bir av durumundadır. Her an bir hayvan saldırısına uğrayabilir. Bir hayvanla mücadele etmek zorunda kalabilir. Bu durumda da, tek kişi olmanın ne kadar tehlikeli olduğunu açıklamaya gerek bile yok. Nihayet, av faaliyeti, silahla yapılır. Silah ise kendi başına bir tehlikedir. Avcı, her an kendi silah ile kendisine zarar verebilir. Dolayısıyla, bir avcının tek başına ava gitmemesi gerekir. Mutlaka, birden fazla avcı ile hareket edilmelidir. Bir tür dayanışma yani... Zaten, kural olarak da, avclar tek başına ava gitmezler.

Avcılığın ikinci temel kuralı ise, avı kaldırdığında, mutlaka atmak gerekir. Biraz tereddüt avın kaçmasına, hatta nadiren de olsa başka avcılarca vurulmasına sebep olabilir. Hele hele, avı kaldırdıktan sonra, atsam mı, atmasam mı; şöyle mi atsam, böyle mi atsam gibi hesaplar yapacak vakit asla yoktur. Avcı avı kaldırdığında, atar, vurur veya vuramaz... Aksi halde, avı kaldırmak için yapılan bütün işler boşa gider; avcı boşuna beklemiş, boşuna sabretmiş olur. Daha kötüsü de, eve eli boş döner...

İşte avcılıktaki bu iki kural, aynen iş hayatında da geçerlidir.

Öncelikle, iş adamı, işlerini mutlaka dayanışma ile yapmalıdır. Tek tabanca olmamalıdır. Bu dayanışma, iştişare, fikir alışverişi; profesyonel danışma ve nihayet ortaklık olabilir. Her işin özelliğine ve gereklerine göre, dayanışmanın niteliği değişecektir. Ama vazgeçilmez prensip, dayanışmadır. Aksi halde, iş adamı, tüm riskleri tek başına karşılamak zorunda kalır ki, bu da "eninde sonunda hezimet" demektir.

İkinci olarak, iş hayatında da tereddüde yer yoktur. Aynı avı kaldıran avcının atması gerektiği gibi, iş adamı da, işi kovalaması ve eyleme geçmesi gerekir. Unutmamak gerekir ki, müşkülpesentlerin masası uygulanmamış, parlak projelerle doludur. İş hayatında kazanç için eylem şarttır. Bekleyerek, tereddüt ederek, korkarak ve nihayet eleştirerek iş yapılmaz ve kazanç elde edilmez.

DEĞİL Mİ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder